Eczacı Kamuoyuna
Eczacı Kamuoyuna;
10 Şubat 2005 tarihinde başlayan SSK hak sahiplerinin ilaçlarının serbest eczanelerden karşılanması projesi 1 yılı aşkın süredir uygulanmaktadır. Uzun süre yürütülen görüşmeler sonucunda yaşama geçirildiği belirtilen proje hakkında uygulama başlamadan önce dile getirdiğimiz çekinceler sorunlar yumağı haline gelerek günden güne büyümüş ve her geçen gün üzerine yeni sorunlar eklenmiştir.
Uygulama ile;
Eczacı iskontosu %2,5 tan %3,5 a yükseltilmiştir.
İlaç sanayicilerin kamuya yapması gereken %4 ve %11 kamu iskontolarının sorumluluğu eczacıların yüklenilmiştir. Eczacının en büyük sorunlarından biri olan geri ödeme sorunu güvence altına alınmamıştır.
Büyüdüğü belirtilen ilaç pazarında aslan payını alan dağıtım tekelleri devlete iskonto yapmamaktadır.
Reçete kontrol hızı, reçete üretim hızının yarısı kadardır ve personel ile teknik alt yapı yetersizdir.
İlaç uygulama talimatları ve mevzuat hergün değişmekte, belirsiz, yetersiz ve hastanın ilaca erişimini engelleyen sistem kaos yaratmaktadır.
Sağlıklı işlemeyen provizyon sisteminde karşılanan ve kurum sistemlerinde on-line onay verilen reçetelerde sözleşmeye aykırı yasa dışı kesintiler yapılmaktadır.
SSK tarafından incelenen reçetelerde rutin kesintiler yapılmaktadır.
SSK eczanelere % 90 avans ödemesi yapmakta, her ne kadar sözleşmede en geç 90 gün içinde bakiye % 10 ların ödeneceği hüküm altına alınmışsa da Ağustos 2005 tarihinden bu yana avans bakiyeleri ödenmemektedir. Eczacının meslek hakkına denk düşen bu tutarların yakın erimde de ödeneceğine dair hiçbir çalışma yapılmamaktadır.
Eczacılar personel sayısını arttırmış, teknik donanımlarını geliştirmiş, kısıtlı birikimlerini SSK hizmetini yürütülmek için değerlendirmiş. Ancak arttığı iddia edilen iş hacmine rağmen ekonomik anlamada daha da zor duruma düşmüştür.
Son bir yıllık süreçte İlaç Sanayicileri ve Dağıtım Kanalları kazançlarına kazanç katmış, Sosyal Güvenlik Kurumları hedeflenen tasarrufu sağlamış, ilaç sunumunda kalite daha da yükselmiş, hükümet vatandaşın ilaç çilesini son vermenin huzurunu elde etmiş, buna karşılık sistemin en önemli aktörü olan serbest eczacılar omuzladıkları yükün altında ezilmişlerdir. Eczacının hem emeği hem de sermayesi kullanılmakta, sömürülmektedir. Devletin ilaç harcamalarında tasarruf sağlamak için vatandaşın sağlığını hiçe sayan uygulamalara eczacıları alet etmesi sağlık emekçisi olan bizleri rahatsız etmektedir. Genel Sağlık Sigortası ile de sağlıkta özelleştirme yolu iyiden iyiye açılmaya çalışılmaktadır. Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı da tüm bu gelişmelere eklendiğinde ülke vatandaşları uluslararası şirketlerin sömürüsüne terk edilmektedir.
Tüm bu sorunlar yetmezmiş gibi eczaneler üzerinden kaynak yaratmayı amaç edinmiş bir mantıkla eczacıların kamuya yaptığı iskontolar pazarlık konusu yapılmaya çalışılmaktadır. Ucu açık iskonto diye bir garabet icat edilmiş daha sonra eczacıları sınıflara ve kamplara bölecek tehlikeli sonuçlara neden olacak kademeli iskonto sistemi dayatılmaya çalışılmıştır. Eczacılar her koşulda devletimizin çıkarlarını ve halk sağlığını her şeyin üzerinde tutma kararlılıklarından taviz vermemişlerdir. Eczacıların içerisine düşürüldüğü ekonomik sıkıntılar eczacıların geleceğe ilişkin kaygılarını arttırmıştır. Bu sıkıntılara rahatlama sağlayacağı düşünülen 6197 sayılı yasa taslağı birçok eksiklikle beraber hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu taslak bürokrasinin eczanelere ve eczacılığa bakışını değiştirecek anlayıştan yoksundur. Taslaktaki muvazalı eczane açılışı ile ilgili eczacı örgütünün beklentisini karşılamayan yaklaşımlar ciddi sorunlara neden olacaktır. Ancak gelinen noktada dayanacak gücü kalmayan eczacılar artık varolma savaşı vermeye başlamışlardır. Bu süreçte meslek örgütümüzün eczacı tabanının beklentilerine duyarlı olmasını ve sorunlara sahip çıkmasını isteyen biz eczacılar; dayatılan ağırlaştırılmış ve kabul edilemez yeni koşulları kabul etmeyeceğimizi, bizleri yok olma noktasına getiren tüm sorunlar çözülmediği taktirde ülke insanının ilaca ulaşmasında sorun yaşanacağını, halk sağlığını olumsuz etkileyeceğini ve yaşanacak tüm olumsuzlukların sorumlusu olmayacağımızı eczacı kamuoyuna önemle duyururuz.
İSTANBUL ECZACI ODASI, İZMİR ECZACI ODASI, BURSA ECZACI ODASI, ANTALYA ECZACI ODASI, ERZURUM ECZACI ODASI, ZONGULDAK ECZACI ODASI, TRABZON ECZACI ODASI, MERSİN ECZACI ODASI, KASTAMONU ECZACI ODASI, KOCAELİ ECZACI ODASI, TOKAT ECZACI ODASI