ECZACI KAMUOYUNA ( ÖNEMLİ )

ECZACI KAMUOYUNA

 

Dünyada estirilen küreselleşme politikaları sonucu küresel sermayenin finans kurumları IMF ve DB’nin dayatması sonucu ülkemiz sağlık sistemi şekillenmekte ve giderek ağırlaşan sorunlar üretmektedir. Sağlık hizmetinin önemli bir parçası olan ilaç ve eczacılık alanında halkın ve eczacının aleyhine gelişmeler sözkonusudur.

Mesleğimizde son yıllarda büyük bir dönüşüm yaşanmaktadır. Bu dönüşüm sürecinde ilaç tekelleri ve ilaç dağıtım kanalları kazançlı çıkarken, eczacılar kaybetmeye mahkum edilmişlerdir.

 

-         İlaç Fiyat Kararnamesi ile eczacının meslek hakları azaltılmıştır. Bu azalma sistematik bir şekilde sürmektedir.

-         14 Aralık 2004’te imzalanan Kamu İlaç Alım Protokolü ile ilaç sanayisi ve özellikle dağıtım tekelleri korunurken eczacıların hakları savunulmamıştır.

-         Eczaneler ve Eczacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikler sonucu, eczacı odalarının karşı görüş bildirmesine rağmen, vakıflara mülkiyetlerindeki arazilerde eczane yeri kiralama izni verilmiştir. Market eczaneler modeli desteklenerek, kişiye özel çıkarıldığı izlenimi veren ve çift kapılı eczanelere serbestlik tanıyan yönetmeliğin, TEB Başkanlar Danışma Kurulunda gündeme getirilip tartışılması bile engellenmiştir. Yönetmeliğin iptali için açılan davalar Türk Eczacıları Birliği’nin Yönetmelikle ilgili olumlu görüş bildirmiş olması gerekçesiyle Danıştay tarafından reddedilmiştir. Bu Yönetmelik mesleğimize vurulmuş bir darbe olup, artık vakıflar vatandaşlarına serbest eczane yeri yaratabilmektedir. Bunun ilk örnekleri İstanbul’da hayata geçmiş bulunmaktadır. Bu durumun baş sorumlusu TEB yönetimidir.

-         SSK uygulaması hayata geçirilirken sistemin olumsuz noktalarının tarafımızca ısrarla ifade edilmiş olması, bu sisteme tümden karşı olduğumuz gibi yanlış bir izlenim yaratılmasına olanak vermiştir. Daha başında işaret ettiğimiz olumsuzlukların yarattığı kaos hâlâ çözülebilmiş değildir. Eczacı bu sorunlarla boğuşmaya devam etmektedir.

-         6197 Sayılı Yasa Tasarısında “Eczanenin sahip ve mesul müdürü eczacıdır” yerine Sağlık Bakanlığı tarafından “Eczanenin sorumlu müdürü eczacı olacaktır” ifadesi getirilmektedir. Bu ifade ile zincir eczanelerin yolu açılmakta, dolayısıyla serbest eczacının geleceği tehlikeye sokulmaktadır. TEB’in asli görevi eczacıların çıkarlarını korumak, savunmak ve geliştirmektir. Bu noktada TEB eylemli bir karşı duruşu örgütlemekle yükümlüyken bu değişikliğe kayıtsız kalarak temel görevini yerine getirmemektedir.

 

Biz aşağıda imzaları olan Eczacı Odaları, TEB’in yeniden yapılanacağı 35. Genel Kurul öncesinde de eczacının, halkın ve kamunun çıkarlarının korunması ortak paydasında birlikte hareket edeceğimizin, sürece etkin müdahalede bulunmak için kaygılarımızı paylaşan tüm Eczacı Odalarıyla birlikte elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimizin bilinmesini isteriz.

Saygılarımızla.

 

İstanbul Eczacı Odası, Bursa Eczacı Odası, Zonguldak Eczacı Odası, Kastamonu Eczacı Odası, Kocaeli Eczacı Odası

23 Kasım 2005 - Okunma Sayısı : 753