PROTOKOL VE 25 KURUŞ

PROTOKOL VE 25 KURUŞ

Olaylara pozitif bakarak iyi yönlerini yakalamak için gayret sarf ediyorum.

Düzeltilmesi gereken birçok konu vardı ve müzakere edilen konuların tamamının lehimize sonuçlanmasını beklemek yanlış olurdu diye düşünmeye çalışıyorum. Ama yine de ilk defa bir hakkı bu protokole yazdırdık iyimserliğini anlayamıyorum. Aldık da bükülen belimiz mi doğruldu? Ya da sırtımız daha mı pek artık? 

Protokoldeki 25 kuruş hakkımızda, KKİ den sebep yıllardır kaybettiklerimiz haksız kazançlarımız mı?

Oturdum kendi eczanemle ilgili bir hesap yapayım dedim. Öyle derinlemesine bir hesap da değil yaptığım. Aylık reçete sayımdan yıl boyunca tahmini olarak karşılayacağım reçete sayımı hesapladım. 25 kuruşla çarptım sonuçta çıkan rakamı 17 Kasım tarihinde KKİ zararım ile karşılaştırdım. Ettiğim zarar bir yıl boyunca reçete hakkı olarak alacağım bedelin yaklaşık 5 katı. 

Şimdi tekrar tekrar soruyorum kendi  kendime üzülmeli miyim yoksa sevinmeli miyim diye.

Kaldı ki birçok meslektaşımızın da değindiği meslek hakkı konusuyla başlayıp sonu hüsranla biten yurtdışı örneklerini de okuyunca kafam iyice karıştı.

Bir de diğer yönlere bakalım;

Mantar gibi açılan eczacılık fakülteleri,  buralardan mezun olacak yeni eczacılar ve istihdam sorunu,

Kamuda ve Özel hastanelerde eczacı istihdamı konusunda yapılması gerekenler( bu arada kurum eczanelerde eczacıya onca iş yüklerken özel hastanelerde verilen ilaç hizmeti için neden eczacı zorunluğu koyamıyor sorusunun cevabını da merak ediyorum),

İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Kamu Hastane Birlikleri ve Sağlık bakanlığının yeni Teşkilatlanması sonrasında eczacılık mesleğindeki mesleki hak kayıpları,

6197 sayılı yasada yapılacak değişikliklerle yaşayacaklarımız,

İlaç Fiyat Kararnamesi, OTC yasası ve ilaçta reklam ile başımıza gelecekler.

Bu başlıkların her biri ile ilgili sayfalarca yazı yazmak, saatlerce konuşmak mümkün.

Neyse ki artık alacağımız 25 kuruşluk meslek hakkı ile tüm bu cepheleri savunabileceğiz.

Bence kurum ve siyasi iradenin Sağlık’ da Dönüşüm Programı içinde Eczacıya yükledikleri ve yüklemeye devam ettikleri işlerin ardından eczacıların 25 kuruşluk meslek hakkındansa birazcık hatırı olsaydı sanırım bu durumda olmazdık.

Benim yaşlarımda olanlar hatırlar eski 25 kuruşların arkasında kurtuluş savaşında sırtında top mermisi taşıyan köylü kadın figürü vardı. Belki bir gün bir 25 kuruşun arkasına da kurumu sırtlamış eczacı figürü koyarlar .

Tabi biz bu kurtuluş mücadelesinden galip çıkarsak.

 

KOCAELİ ECZACI ODASI BAŞKANI

ECZ. SİNAN USTA

 

09 Şubat 2012 - Okunma Sayısı : 3282